CHP’li Özel: “CHP’de bir şeyler değişiyor” dedirtecek bir hareket ile yürümemiz lazım

Partide bazı arkadaşlarımız, bir yenilgi olmadığını, sadece kazanamadığımızı, kaybetmediğimizi, sonucun o kadar da kötü olmadığını, hiçbir şey olmamış gibi devam etmemiz gerektiğini söylediler. 14 ve 28 Mayıs akşamları, bir büyük üzüntüyü hep birlikte yaşadık. Bir duygusal kopuş, yerel seçimlerde inanılmaz bir felaketi tetikleyeceği gibi, Türkiye’nin rejimi açısından da kaya gibi duran o yüzde 25’i dağıttığınızda bir daha toplamak da mümkün olmaz. Bir duygusal kopuş görüyorum. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Adayı Özgür Özel, Düzce İl Kongresinde yaptığı konuşmada, “Örgütü merkezine almayan her şeyi reddediyorum. Yukarıda karar süreçlerinin danışmanlarla yürütüldüğü, bizlerde olmayan aklın sağdan, daha sağdan danışmanlarla getirildiği, bizlerde layık görülemeyen kadroların sağdan kadrolarla doldurulduğu, baş üstünde bir yüzde 25’lik cam tavana ikna olmuş mahcup ve mahkum bir siyaseti reddediyorum. Toplumda daha önce görmediğim bir şey görüyorum. O diktatörün oy vereni yine sandığa gider aynı gücüyle, bu taraf yarıya düşünce, oyunu artırarak seçilir. Nezaketle ve net şekilde ayrıştık” ifadesini kullandı. Seçim sonrası kolumu kaldıracak takatim yoktu. Bunu yetkili kurullarımızda konuştum. Partiden kopan, bırakın partiden kopmayı siyasetten kopan bir duygusal kopuş var. Dünyadaki bütün otoriter popülist liderler, muhalefetin yılmasından, muhaliflerin umudunu kaybetmesinden, sandığa küsmesinden beslenir. Bir özeleştiri ve partinin ikinci yüzyılda, birinci yüzyılda olduğu gibi yeni kurucu kadrolarla, gençlerle ve topluma CHP’de bir şeyler değiştiriyor dedirtecek bir hareketle yürümemiz lazım. Kimseyi kırmadan, üzmeden, hem genel başkana vefasızlık etmeden, hem partide kaybedecek bir kişi bile olduğunu düşünmeden bir şeyler yapmamız gerekiyor. Özel, şunları kaydetti:. Başta laiklik altı oku canı gibi savunan bir partiye ihtiyacımız var” ifadesini kullandı. Bu, hepimizin omzunu yerine bastırırken birilerinin iştahını kabartıyor. Bu salondaki üyelerimizin, delegelerimizin, o günü, o geceyi, uykusuz geceleri benim gibi ıstırap içinde geçirdiklerinden şüphem yok. Bunu Manisa’da, Çankaya’da, Manavgat’ta, Trabzon’da, Ardahan’da, Konya’da, Edirne’de görüyorum. Bu partiye bir kez daha seçim yenilgisi yaşattıramayız, hiçbir şey olmamış gibi davranamayız. Dünya kadar saldırı var, laiklik tehdit altında. Hepimiz, bu kadar önem atfettiğimiz seçimin sonuna böyle kavuşmakta büyük sorumluluk hissettik. Bizim o yüzde 25’i artırmakla meşgul olmamız lazım. Özel, Düzce İl Kongresinde yaptığı konuşmada, “Türkiye’nin gelmiş geçmiş en önemli seçimi olarak gördüğümüz, inandığımız, sizleri inandırdığımız ve birlikte emek verdiğimiz bir seçim sonrasında buradayım.

CHP’li Özel: “CHP’de bir şeyler değişiyor” dedirtecek bir hareket ile yürümemiz lazım

Bunu Manisa’da, Çankaya’da, Manavgat’ta, Trabzon’da, Ardahan’da, Konya’da, Edirne’de görüyorum. Bir özeleştiri ve partinin ikinci yüzyılda, birinci yüzyılda olduğu gibi yeni kurucu kadrolarla, gençlerle ve topluma CHP’de bir şeyler değiştiriyor dedirtecek bir hareketle yürümemiz lazım. Bir duygusal kopuş görüyorum. Bu salondaki üyelerimizin, delegelerimizin, o günü, o geceyi, uykusuz geceleri benim gibi ıstırap içinde geçirdiklerinden şüphem yok. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Adayı Özgür Özel, Düzce İl Kongresinde yaptığı konuşmada, “Örgütü merkezine almayan her şeyi reddediyorum. Hepimiz, bu kadar önem atfettiğimiz seçimin sonuna böyle kavuşmakta büyük sorumluluk hissettik. Özel, Düzce İl Kongresinde yaptığı konuşmada, “Türkiye’nin gelmiş geçmiş en önemli seçimi olarak gördüğümüz, inandığımız, sizleri inandırdığımız ve birlikte emek verdiğimiz bir seçim sonrasında buradayım. Bu partiye bir kez daha seçim yenilgisi yaşattıramayız, hiçbir şey olmamış gibi davranamayız. Özel, şunları kaydetti:. Partiden kopan, bırakın partiden kopmayı siyasetten kopan bir duygusal kopuş var. Dünya kadar saldırı var, laiklik tehdit altında. Nezaketle ve net şekilde ayrıştık” ifadesini kullandı. Dünyadaki bütün otoriter popülist liderler, muhalefetin yılmasından, muhaliflerin umudunu kaybetmesinden, sandığa küsmesinden beslenir. Bizim o yüzde 25’i artırmakla meşgul olmamız lazım. Toplumda daha önce görmediğim bir şey görüyorum. Kimseyi kırmadan, üzmeden, hem genel başkana vefasızlık etmeden, hem partide kaybedecek bir kişi bile olduğunu düşünmeden bir şeyler yapmamız gerekiyor. Bunu yetkili kurullarımızda konuştum. Seçim sonrası kolumu kaldıracak takatim yoktu. Partide bazı arkadaşlarımız, bir yenilgi olmadığını, sadece kazanamadığımızı, kaybetmediğimizi, sonucun o kadar da kötü olmadığını, hiçbir şey olmamış gibi devam etmemiz gerektiğini söylediler. Bir duygusal kopuş, yerel seçimlerde inanılmaz bir felaketi tetikleyeceği gibi, Türkiye’nin rejimi açısından da kaya gibi duran o yüzde 25’i dağıttığınızda bir daha toplamak da mümkün olmaz. Başta laiklik altı oku canı gibi savunan bir partiye ihtiyacımız var” ifadesini kullandı. Bu, hepimizin omzunu yerine bastırırken birilerinin iştahını kabartıyor. O diktatörün oy vereni yine sandığa gider aynı gücüyle, bu taraf yarıya düşünce, oyunu artırarak seçilir. 14 ve 28 Mayıs akşamları, bir büyük üzüntüyü hep birlikte yaşadık. Yukarıda karar süreçlerinin danışmanlarla yürütüldüğü, bizlerde olmayan aklın sağdan, daha sağdan danışmanlarla getirildiği, bizlerde layık görülemeyen kadroların sağdan kadrolarla doldurulduğu, baş üstünde bir yüzde 25’lik cam tavana ikna olmuş mahcup ve mahkum bir siyaseti reddediyorum.